Sağlıklı Yaşam Cinsellik Şifalı Bitkiler Zayıflama Diyet Gebelik Doğum Sezaryen Çocuk Eğitimi

Haberler Anasayfa
 Genel Sağlık
 Çocuk Sağlığı
 Ağız ve Diş Sağlığı
 Cinsel Sağlık
 Kadın Sağlığı
 Gebelik
 Ruh Sağlığı
   Psikolojik Hastalıkları
   Psikolojik Gelişim
 Spor ve Sağlık
 Spor Aletleri
 Erkek Sağlığı
 Dengeli Beslenme ve Diyet
 Alerji ve Enfeksiyon
 Kalp ve Damar Sağlığı
 Göz Sağlığı
 Ortopedi
 Tamamlayıcı Tıp
 Cilt Sağlığı
 Sindirim Sistemi

Çocuk İstismarı

Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler, Günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların, Çocukların avuçlarında yeşerecekler

Toplumların geleceklerinin sağlam temellere oturtulması, çocukların beden ve ruh sağlığının erken dönemden itibaren korunmasına ve nitelikli eğitimlerine bağlıdır. Son günlerde ülkemizin kamuoyunda derin yaralar açan çocuk istismarı olayları çocukları yeterince koruyamadığımız hatta onları ihmal ettiğimiz gerçeğini gözler önüne sermiştir.



Türk Psikologlar Derneği olarak doğru bilginin en büyük sorunlarda bile çözümün başlangıcı olduğunun bilincindeyiz. İstismar; fiziksel, cinsel, duygusal ve ihmal şeklinde ortaya çıkabilen ve çocuğun büyüme ve gelişmesini olumsuz yönde etkileyen evrensel bir suçtur. Ne yazık ki çocuk istismarına insanlık tarihi boyunca her kültürde rastlanmakta ve sanıldığından çok daha yaygın olduğu bilinmektedir. Buna rağmen sorun, ancak çok ciddi boyutlara geldiğinde kamuoyunun gündemine yansımakta, tanısında ve ilgili uzmanlık dallarıyla işbirliğinde çoğu kez güçlükler yaşanmaktadır.



Çocuk istismarının yol açtığı bedensel, zihinsel ve psikolojik bozukluklar yaşam boyu süren fiziksel ve ruhsal sorunlara, işlevsellik yitimine ve topluma yönelik olumsuz davranışlara neden olabilmektedir. Bu soruna çözüm bulabilmek için bir yandan eğitim ve önleyici uygulamaları yaygınlaştırırken, diğer yandan da yapısal-yasal düzenlemeleri ivedilikle hayata geçirmek gerekir.



Cinsel istismarın önlenmesi için gerçekleştirilebilecek programlar arasında ilk akla gelen çocuklar için önleme eğitimidir. Çocuklara ve gençlere istismarın ne olduğu ve kendilerini buna karşı nasıl koruyacakları, nasıl hayır diyecekleri, ?iyi dokunma? ile ?kötü dokunma? arasındaki farkı nasıl ayırt edecekleri, bedenlerinin bazı yerlerinin çok özel ve kendilerine ait olduğu yaşlarına uygun biçimde öğretilmelidir. Bir yetişkinin bir çocuğa kesinlikle yapmaması gereken, çocuğun seçim hakkı olmayan, büyüyüp bir yetişkin olmadan önce onun iyiliği için olmayan davranışlardır.



Çocuklarla ilgilenen uzmanların örneğin; öğretmenler, rehber öğretmenler, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmanları, hekimler, psikiyatristler, psikologlar ve diğer yetkililerin çocuk istismarının değerlendirilmesi, tanı, tedavi, bildirim yapılması ve izlem sürecinde ahlaki ve yasal yükümlülükleri olan çocuk istismarının belirtileri konusunda eğitimlerinin gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Bugüne kadar eğitilen öğretmenler, psikolojik danışman, ve rehber öğretmenlerin sayısı acilen arttırılmalıdır.



Kreşlerde, okullarda, yatılı bölge okullarında, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumlarına bağlı yuva, yurt, çocuk evleri, sevgi evleri gibi kurum bakımında çalışan personelin yanı sıra, koruyucu ailelere, evlat edinen ailelere yönelik destekleyici eğitim programlarının hazırlanması önlemli adımlardandır. Kurum ve kuruluşlarda çocuklarla çalışacak her türlü personeli belirlerken yetkililerin çok dikkatli olması gerekmektedir.



Anne babaları eğitecek programlara da ihtiyaç duyulmaktadır. Gebelik süresi boyunca anneye destek vermek, anne babanın ruh sağlığını korumak, şiddete karşı bilinçlendirmek, onları anne babalığa hazırlamak ve sosyal destek sistemlerini tanıtarak uygun koşullarda doğum yapmasını sağlamak genç anne babaları güçlendirecektir. Bebeğin doğup büyümesiyle ilgili süreçte anne babanın bebeğe bağlanmasını sağlayıcı destekleyici yaklaşımlarda bulunmak, anababalık becerilerini arttırmak ve ailenin güçlü yanlarını desteklemek yoluyla ihmal ve istismar olguları azaltılabilecektir. Bebeklik ve erken çocukluk dönemlerinde ihmal ve istismarın görülme sıklığının yüksek olduğu bilinmektedir. Anne babalık becerileri her yaş grubu çocuğu olan ailelere öğretilmelidir.



Kamuoyunu bilinçlendirme kampanyalarıyla sorunun ciddiyetinin farkındalığı sağlanıp sorunun önlenebilir olduğu konusunda bilinçlendirme çabaları yapılmalıdır. Bir yandan önleyici hizmetleri sağlamanın yollarını ararken bir yandan da kuşkusuz istismara uğramış çocuklara yardım etmenin yolları aranmalıdır. Üçüncül önleme ile sorunun tekrar oluşumunu önlemek, İkincil önleme ile yüksek risk gruplarını belirlemek ve Birincil önleme ile herkesin sağlıklı olmasını sağlamak önemli adımlardır.



Tanı, tedavi, bildirim, izlem ve adli işlemlerden oluşan süreçte istismara uğrayan çocuğun yaşantılarını tekrar tekrar dile getirmeye zorlanması uğradığı travmayı şiddetlendirmektedir. Bu nedenle gerekli adli ve tıbbi önlemler alınmalı, kolluk kuvvetler bu sürecin çocuğu daha fazla zedelemeyecek şekilde nasıl yönetileceği konusunda eğitilmelidir.



İstismara uğrayan tüm çocuk ve gençlerin ruh sağlığı olumsuz etkilenir. İstismara uğrayan çocuğun ruh sağlığının bozulup bozulmadığına bakılması sürecinden vazgeçilmeli, istismar yapan kişinin davranışına ilişkin yargılama süreci ivedilikle başlatılmalıdır.



Çocuk merkezli yaklaşım benimsenmeli, çocukların kendi yaşamları hakkındaki kararlara katılmaya hakkı olan bireyler olduğu unutulmamalıdır. İstismarın aile içinde çözümlenebilecek bir durum olarak görülmesi kabul edilemez. Çocuk kendi başına bir bireydir ve hakları yasalarla, gerektiğinde ailesine karşı da korunmalıdır.



Çocuk pornografisi yaygınlığı ve ulaşılabilirliği çocuk istismarını arttıran bir olgu olarak ele alınmalı, bir an önce engelleyici çalışmalar daha ciddi şekilde yürütülmelidir.



Sonuç olarak çocuk istismarı asla küçümsenmemesi gereken toplumsal bir sorundur. Çocuk istismarını yok sayarak ve yargılamakta gecikerek soruna çözüm bulamayacağımız ortadır.



Türk Psikologlar Derneği olarak konuyla ilgili her türlü işbirliğine açık ve sorumluluk almaya hazırız. Konuşulacak hiçbir sözün, harcanacak hiçbir emeğin bu yolda boşa gitmeyeceğine inanıyor, tüm toplumu ve ilgili kurumları konuyla ilgili konuşmaya, tartışmaya, harekete geçmeye ve işbirliğine davet ediyoruz.

Türk Psikologlar Derneği; 15.05.2010
İlgili Haberler
Şizofreni ve Beynin Fiziksel Durumu
15.05.2010
Çocuk İstismarı
15.05.2010
Şizofreni
19.07.2009
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
19.07.2009

Hastalıklar > Dahiliye, Vüdudumuz, Kadın Hastalıkları, Çocuk Hastalıkları, Kulak Burun Boğaz (KBB), Kalp Damar, Enfeksiyon Hastalıkları, Genel Cerrahi, Nöroloji, Dermatoloji (Deri Hastalıkları), Ortopedi, Göz Hastalıkları, Üroloji (Bevliye), Göğüs Hastalıkları, Psikiyatri, Diş Hastalıkları

Sağlık Rehberi > Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri, Özel Hastaneler (İstanbul), Tedavi Merkezleri, Doktorlar, Sağlık Sigortası, Tüp Bebek, Aile Sağlığı, Kadın, Güzellik ve Lazer Epilasyon, İlaç Şirketleri, Sağlık Dernekleri

Sağlık Kitapları > Sağlıklı ve Doğal Yaşam, Şifalı Bitkiler, Sağlıklı Beslenme, Zayıflama ve Diyet, Cinsellik Eğitimi, Hamilelik, Doğum ve Sezaryen, Bebek Bakımı ve Anne Çocuk Sağlığı, Çocuk Eğitimi ve Psikolojisi, Tıp Sözlükleri

Şifalı Bitkiler > Bitkiler, Bitki Çayları, Meyveler, Sebzeler, Baharatlar

MedikalSözlük sadece sağlık hakkında daha geniş ve doğru bilgilenmenizi amaçlar.
Sağlık probleminiz olduğunu fark eder etmez kendi kendinizi tedavi etmeye çalışmak yerine
lütfen gecikmeden doktorunuza başvurunuz!

İletişim   |   Ekoorganik %100 Katkısız Ürünler   |   E-devlet uygulamalarına hızlı erişim